6 Şubat 2016 Cumartesi

KARLOVY VARY/BECHEROVKA

'KRALIN BANYOSU’NDAN DÜNYA MARKASI ÇIKTI


Dr. Becher diyorlarsa da aslında doktor değildi. Otlardan ilaçlar yapan bir eczacıydı, otacıydı. Takvimler 1700’leri gösteriyordu. Bohemya’da, Almanca “Karl’ın Banyosu” anlamına gelen Karlsbad’da, yaşıyordu. Şimdiki adı Carlovy Vary olan Kral Karl tarafından kurulan, dünyaca ünlü isimlerinin ziyaret ettiği Çek Cumhuriyeti’nin kaplıca kentinde.
İlaçların yanı sıra likörler de yapıyordu Josef Vitus Becher (1769-1840). İlaçları, likörleri ve yurtdışından getirttiği baharatları dükkânında satıyordu. Mide rahatsızlıklarına ve soğuk algınlığına karşı yaptığı içinde karanfil, tarçın, anason, zencefil, yasemin dahil bir çok bitki ile alkol bulunan ilacına  rağbet aniden artınca ne olduğunu anlayamadı. Artık gelenler bir kaç litre satın alıyordu. Sonra yöre halkının Orta Avrupa’nın soğuk kış gecelerinde ilacı içki olarak kullandıklarını anladı. İyi geliyordu, içenin içini ısıtıyordu. Bunun üzerine ilacın içeriğini biraz değiştirdi. 1794’te artık elinde içki olarak sattığı bir ürün vardı.


'KARL'IN BANYOSU'NDA BECHER’İN BİTTERİYLE


l805’te Maxmillian Prensi Friedrich von Plettenberg tedavi için Carlsbad geldi. Yanında özel doktoru, İngiliz Dr. Christian Frobrig de vardı. Dr. Frobrig’le Becher arkadaş oldular. Sık sık buluşup, otların gücü hakkında tartışıyor, bilgi alışverişi yapıyorlardı. Becher, Frobrig giderken, yeni likörünün tarifini ona verdi. İlaca benzer “acı” tadından olsa gerek İngilizler ona “English Bitter” dediler. Becher ise Mayıs 1807’de içkiye Becherovka adını verdi, yani Becher’inki. Mideye gerçekten iyi gelen bir içkiydi bu. Kaplıcalara gelenlerin çoğu midesinden de musdaripti. Bu “tıbbi içki” şehirde hızla tanındı. Otların mucizevi güçü, içkinin keyfiyle birleşince Carlsbad’ın sınırlarını aştı.


FAUST’LA AYNI ZAMANDA


Alman düşünür ve yazar Johann Wolfgang von Goethe de Karlsbad’ın ziyaretçileri arasındaydı. Karlsbad’da kaldığı dönemde Faust’u yazıyordu. Kaplıca bölgesini ziyaret eden birçok kişi gibi o da Becherovka satın aldı ve içti. Goethe, Becherovka’nın satışa çıktığı 1807’de başladığı Faust’u 1831’de bitirdi.
1834’te Viyana’da bir yıl sonra da Münih’te satışına başlanan içkinin 1838’deki adresi ise Paris’ti. Dünya Savaşı sırasında Becherovka İspanya, İtalya, Türkiye ve Mısır’da da satılmaya başlandı. Alman ordusunda azımsanmayacak kadar seveni vardı. Shot bardağı şeklindeki kapağıya savaşan tarafların askerlerinin ortak noktasıydı. İçki yasağı kalktıktan sonra ABD’de hemen ardından İngiltere’de satılmaya başladı. Geçen yıllar içinde yeni fabrikalar kuruldu, içki dünyadaki bir çok fuarda ödüller kazandı.



57 YIL DEVLET ELİNDE



Bu arada her başarılı ürün de olduğu gibi Becherovka’nın da adını ve şişesinin benzerini kullanan sahteleri ortaya çıktı. Davalar sonunda marka 1922’de tescil edildi. İkinci Dünya Savaşı’nda da cephe de o vardı. Savaşın ardından başlayan komünist dönemde marka ve fabrika 57 yıl devletin elinde kaldı. 1997’de yine özel bir şükretti. 2010’da 35 ülkeye ihraç ediliyordu.
Böylece kralın banyosunda dünyaca bilinen şifalı suların yanı sıra bir dünya markası da çıktı.




KİMLER GELDİ KİMLER GEÇTİ


Eski zamanlardan kalma bir colonad

Kat kat pastaya, kuru boya tabloya benzeten de var bu kenti. Kral Karl tarafından kurulan ve Karlsberg olarak adlandırılan kentin şimdiki ve resmi adı Karlovy Vary, Prag’a yaklaşık 2 saat uzaklıkta, Almanya sınırına yakın. Karl’ın şifalı banyolarından yararlandığı kent, bu dönem Orta Avrupa sosyetesinin gözbebeği oldu. Birçok kişi burada ev satın alıp, hem krala yakınlaştı hem de şifa buldu. Kentin ünü ilerleyen dönemlerde daha da yayıldı. Dünyanın dört bir yanındaki asilzadelerin uğrak yeri haline gelen Karlovy Vary’den yolu geçenler arasında Goethe’den Puşkin’e ve Kafka’ya, Beethoven’dan Mozart’a sanatçılar, krallar, devlet adamları ve özellikle savaş dönemlerinde güç kazanmaya çalışan askerler var. Atatürk de onlardan biri. Hatta rivayet odur ki c’nin, s’nin altına çengel takmak buradaki üst imleçlerden aklına geliyor Atatürk’ün...

Mimari harikası binalarıyla masal kentini andıran Karlovy Vary, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra ise Rus yöneticilerin tatil beldesi oldu. Ruslar, tüm binaları griye boyadılar. Bir de kentin tam orta yerine şifalı sular için Stalin-Barok bir colonad (içilen kaynak suların bulunduğu üstü kapalı yürüyüş alanı) inşa ettiler. Kent halkı Ruslar’dan, Ruslar turistlerden nefret etti. Yıllar böylece geçip gitti. Komünizm yıkılır yıkılmaz halkın ilk işi binaları eski renklerine boyamak oldu. Sonra sıra Stalin-Barok’lara geldi. Yıkalım mı, yıkmayalım mı diye hararetli tartışmalar yaşandı. Sonunda yıkmamaya karar verdiler. O günlerin kötü anısına Karlovy Vary’nin ortasındaki gri hançer yerinde kalmalıydı... Geçen yıllar içinde Karlovy Vary yeniden Avrupa’nın gözdesi oldu. Özellikle Fransız ve Almanlar, burada ev satın almaya başladılar.



LÜZUMİ BİLGİLER

Oplatky

* Karlovy Vary’nin neredeyse tamamında sokakta sigara içmek yasak. Hemen yanınızda bir polis bitiveriyor.
* Karlovy Vary’de bildiğiniz metal törpülerle, tırnak törpülemek de yasak. Bu nedenle her yerde cam törpüler satılıyor.
* Buradaki tedaviler Türkiye’deki kaplıca tedavilerine pek benzemiyor. Doktor raporuyla kaplıca doktoruna gidiyorsunuz. O hangi sudan hangi saatte, ne kadar, ne sürede içeceğinizi söylüyor. Yanına bir de diyet listesi veriyor. Yani öyle gündüz şifa bulalım, gece gelsin eğlence anlayışı yok.
* Kentin “Batı Avrupa’nın Cannes”ı olarak nitelendirilen film festivali dillere destan.
* Karlovy Vary, birçok filme de ev sahipliği yapmış. Bir tanesi James Bond klasiklerinden Casino Royale.
* Almayı unutmayın: Granat yani bildiğimiz lal taşı burada çok ünlü. Şifalı suları soğutmadan içmek için özel porselen bardaklar hediyelik ve hatıra için güzel seçenek. Bir de tatlıseverlere gofret benzeri "Oplatky" var. Ama dikkat, çok tatlı. Çünkü asıl üretim amacı, paslı su tadındaki kaplıca sularıyla birlikte tüketmek.
* Grand Pupp Otel'e iyi bakın. Çünkü özellikle film festivali döneminde burada kalmak bir statü göstergesi. Üstelik Hotel Budapest filminin büyük bölümü de burada çekilmiş.
* Ruslar’ın yaptığı Hot Spring Colonad olarak bilinen binada, bu binada basınçtan 12 metreye kadar yükselen suyu görmek mümkün.
* Kenti değerlendirirken, üniversitesinin 1450'lerde kurulduğunu da bilmek de yarar var.



BECHEROVKA’DAN MAMUL "BETON"



Becherovka artık çeşitli tatlarda da üretiliyor. Mesela limonlusu  da var. Ancak bu içkinin klasik tiryakileri ya sek içiyorlar ya da kokteylleri tercih ediyorlar. Becherovka’yla yapılan en ünlü kokteyl, BETON Yani BEcherovka ve TONik. 1.5 ölçü BEche
rovka’ya 3 ölçü TOnik katıyorsunuz. BETON oluyor. Buzlanmış uzunca bir bardakta sunulması makbul. İlle de garnitür derseniz, klasik olan uzunlamasına kesilmiş çeyrek salatalık. İçkiyle ilgili kokteyl tariflerine http://www.becherovka.com/cocktail-list adresinden ulaşabilirsiniz.

1 yorum: