YÜZYILLARDIR “YALAN SÖYLEMEYEN”İ BEKLİYOR
İtalya’nın
Verona kentinin ortasındaki bir kemere asılı kemik, yüzyıllardır esrarengizliğini
koruyor. Kemiğin hangi hayvana ait olduğu da ne zaman, kimin tarafından, ne
amaçla asıldığı da bilinmiyor. Hâl böyle olunca rivayetler birbirini kovalıyor.
Altından geçecek, hayatında hiç yalan söylememiş ilk kişinin üzerine düşeceği
de anlatılıyor, İnebahtı Savaşı’ndan hatıra geldiği de.
ŞEYTANIN KABURGASI
Erbe ve
Signori meydanlarını birbirine bağlayan kemer, aslında eski dönemlerde idare ve
yargı binalarını birbirine bağlayan bir köprü. Böylece yönetici ve hukukçular
halka karışmadan iki bina arasında dolaşabiliyor. Kemiğin kemere asılma tarihini
1500’lere kadar götürenler var. Ancak bilinen o ki 1700’lü yıllarda yapılan bir
haritada burası şimdiki adıyla Arco Della Costa olarak anılıyor. Yani Kaburga
Kemeri. Kimileri kemiğe “Şeytanın Kaburgası” derken kimileri ta haçlı
seferlerine kadar gidip ona kutsallık yüklüyor. Kemiğini hangi hayvana ait
olduğuna yönelik teoriler ise şunlar:
. Kemik
Verona yakınındaki dağlardan getirilen ve tarih öncesi bir sürüngen olan Nothosaur’a (yarı balık yarı kertenkele bir canlı) ait.
. Kemik
bir balinaya ait.
. Kemik
Haçlıların İsrail’de kurban ettikleri bir hayvana ait.
Hangi
canlıya ait olduğu bile bilinmeyen kemiğe ait bazı rivayetler ise şöyle:
PAPALAR DA KRALLAR DA YALANCI
Efsaneye göre, kemik altından geçen “ömrü
boyunca hiç yalan söylememiş” ilk kişinin üzerine düşecek. Ancak altından nice
papalar, krallar geçse de yüzyıllardır kemik olduğu yerde duruyor. Bu rivayete
inanırsak papalar da krallar da biz de yani hepimiz yalancıyız.
İNEBAHTI HATIRASI
Rivayetlerin
biri ise tarihimizle ilgili. Kemiğin, Osmanlı İmparatorluğu’nun Haçlılar’a
karşı yenilgisiyle sonuçlanan 1571’deki İnebahtı (Laprento) Deniz Savaşı’ndan getirildiği
anlatılıyor. Veronalı savaşçılar, kemiği asarak kentlerine bir zafer hatırası hediye
etmiş.
ECZACININ REKLAMI
Kemiğin bir
balinaya ait olduğu tezini savunanların rivayeti ise başka. Balina kemiğinin Ortaçağ’da
iyileştirici özellikleri olduğunu anlatıp ekliyorlar: Kemiği buraya, meydanın
köşesindeki eczanenin sahibi reklam amacıyla astı.
DAĞLARDAN GELEN KORUMA
Bir başka iddia ise Nothosaur’a ait kemik Verona
yakınındaki Veronese dağlarında yer alan antik kentte bulunur. Kemiği bulanlar
kenti koruması için onu kemerin altına asarlar.
LÜZUMİ BİLGİLER
ROMEO VE JULİET DE BURADA YAŞADI
Verona deyince akla ilk gelen bu kemik değil aslında. Kentin
en çok bilinen yanı Shakespeare'in romanına konu olan aşıklar Romeo
ve Juliet’in burada yaşamış olması. Verona’ya gelen on
binlerce ziyaretçi her yıl Romeo ve Juliet’in evlerini geziyor. Rehberlerin
verdiği bilgiye göre Juliet’in evi gerçekten Capulet ailesinin yaşadığı ev.
Ancak Romeo’nun evi olarak gösterilen binada Romeo’nun yaşadığı pek o kadar kesin
değil.
OPERA FESTİVALİYLE ÜNLÜ
Kentin en önemli yapılarından biri ise arenası. Roma’dakinden
küçük olsa da günümüze kadar en iyi şekilde korunarak gelmiş. 22 bin kişiyi
ağırlayabilen arena, yıl boyunca konserlere ev sahipliği yapıyor. Yaz aylarında
düzenlenen opera festivali ise dünyaca ünlü.
KAYNAKLAR
www.atlasobscura.com
www.italiannotes.com
www.luxeadventuretraveler.com
Not: Yazıdaki bazı renk ve punto değişiklikleri blogspot'tan kaynaklanmaktadır.
Not: Yazıdaki bazı renk ve punto değişiklikleri blogspot'tan kaynaklanmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder