31 Temmuz 2019 Çarşamba

İTALYA/ULAŞILAMAYAN KÖYLER


İTALYA’NIN BAHÇESARAY’LARI


Akdeniz’de daha doğrusu Liguria Denizi’nde beş köy. Dev kayalar üzerine kurulmuştu, ülkenin savunması için muhteşem bir coğrafyaydı, Türklerden korunmak için kaleleri vardı. Gel gör ki kış şartları bastırıp fırtınalar yağmurları kovaladığında ulaşılmaz oluyordu. Hani birkaç yıl öncesine kadar kar yağdığında aylarca yolları kapanan Van’ın Bahçesaray’ı gibi. Taa ki 1870’te tren yolu inşa edilene kadar. Artık İtalyan turizminin en önemli merkezlerinden biri bu bu beş köy: Riomaggiore, Manarola, Corniglia, Vernazza ve Monterosso al Mare. Yani kısaca Cinque Terre.

TÜRKLERDEN KORUDULAR

İtalya’nın Liguria bölgesinde yer alan Cinque Terre’yi oluşturan beş köyün tarihi çok eski zamanlara dayanıyor. Arkeolojik kazılar 7’nci yüzyılda burada yaşayanlar olduğunu gösteriyor. Sarp yapısı nedeniyle savunma için çok önemli olan bölge 15’inci yüzyıldan itibaren Eski Romalılar, Bizanslılar, Lombardlar tarafından ele geçirildi. 16’ncı yüzyılda Türklerin saldırılarından korunmak için kaleler inşa edildi. Bölge soylu ailelerin hakimiyet savaşlarına da maruz kaldı.
Ard arda gelen savaşlar ve işgaller nedeniyle köylerin halkları tepelere yerleşti. Onlarca metrelik kayalıkların üzerindeki evlerde yaşamaya başladılar. Kayalıklar üzerinde sekiler oluşturup, tarım yapmaya başladılar. Ancak çok önemli bir sorun vardı: Ulaşım.

YOLLAR GEÇİT VERMİYOR

Köylere, deniz yolunun dışında sadece yaya olarak ulaşılabiliyordu. Bazılarına denizden ulaşım da çok zordu. Kış şartları bastırıp, dalgalar kayaları vurmaya başladığında, daracık yaya yolları da yağmura yenik düşüyordu. Bu hem ticareti engelliyor hem de acil durumlarda yardım almanın önünü kesiyordu. Köyler, 12’nci yüzyılda Cenova Cumhuriyeti’ne bağlandığında birçok kişi göç etti. Bunda ekinleri yok eden fırtına gibi doğal afetlerin yanı sıra korsan saldırılarının da etkisi vardı.

DEMİRYOLU HER ŞEYİ DEĞİŞTİRDİ

1800’lerin ortasında köylerdeki arazilere asma ekildi. Zamanla köylerin şarapları dillere destan oldu. İtalya 1870’te birleştiğinde ülkede demiryolu seferberliği başlatıldı. Cinque Terre’nin talihi demiryoluyla açıldı. Artık köylere trenle gidilebiliyordu. 1960’larda köylerin hepsine rahat ulaşım sağlamasa da sahil yolu da tamamlanmıştı. Artık kimse göç etmiyordu. Üzümün yanı sıra zeytin de yetiştiriliyordu ve burada üretilen zeytinyağları çok beğeniliyordu. 1970’lerde Monterosso’daki balıkçı kulübeleri turistlerin fotoğraflarıyla cazibe merkezi haline gelmişti.

DÜNYA MİRASI

Aradan geçen yıllar Levanto’yla La Spezia arasında kalan bu beş köyün yıldızının parladığı zamanlar oldu. Köyler, 1997'de, UNESCO Dünya Mirası listesine alındı. 1999’da Cinque Terre Milli Parkı kuruldu. Köyleri birbirine bağlayan “Sentriero Azzuro”  yürüyüş parkuru doğaseverlerin gözdesiydi.
Artık yılda 3 milyon kişi bir zamanların ücra köşelerinden olan bu köylerin hepsini ya da birkaçını geziyor. O kadar çok turist var ki belediye başkanları turist sayısını kontrol altına almak için çareler arıyor.




LÜZUMİ BİLGİLER

PORTOFİNO’YU GÖRMEDEN GELME

*Yolunuz Liguria’ya düşerse ve Cinque Terre’yi gezmeye karar verirseniz, şarkılara ilham olan Portofino’yu es geçmeyin.
*Daracık sokaklarda gezmeyi unutmayın.
*Şarapların tadına bakın, zeytinyağı satın alın.

Cinque Terre yazın ayrı kışın ayrı güzel



Köyleri gezerken kendinizi Ortaçağ'da hissedebilirsiniz.





Sarp kayalar, dalgalı denizler

Sokaklar sürprizlerle dolu




KAYNAKÇA
cinqueterre-travel.com

Not: Yazıdaki bazı renk ve punto değişiklikleri blogspot'tan kaynaklanmaktadır.


x

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder