İTALYA’NIN BAHÇESARAY’LARI
Akdeniz’de daha doğrusu
Liguria Denizi’nde beş köy. Dev kayalar üzerine kurulmuştu, ülkenin savunması
için muhteşem bir coğrafyaydı, Türklerden korunmak için kaleleri vardı. Gel gör ki kış
şartları bastırıp fırtınalar yağmurları kovaladığında ulaşılmaz oluyordu. Hani birkaç
yıl öncesine kadar kar yağdığında aylarca yolları kapanan Van’ın Bahçesaray’ı
gibi. Taa ki 1870’te tren yolu inşa edilene kadar. Artık İtalyan turizminin en
önemli merkezlerinden biri bu bu beş köy: Riomaggiore, Manarola, Corniglia,
Vernazza ve Monterosso al Mare. Yani kısaca Cinque Terre.
TÜRKLERDEN KORUDULAR
İtalya’nın Liguria bölgesinde
yer alan Cinque Terre’yi oluşturan beş köyün tarihi çok eski zamanlara
dayanıyor. Arkeolojik kazılar 7’nci yüzyılda burada yaşayanlar olduğunu
gösteriyor. Sarp yapısı nedeniyle savunma için çok önemli olan bölge 15’inci
yüzyıldan itibaren Eski Romalılar, Bizanslılar, Lombardlar tarafından ele
geçirildi. 16’ncı yüzyılda Türklerin saldırılarından korunmak için kaleler inşa
edildi. Bölge soylu ailelerin hakimiyet savaşlarına da maruz kaldı.
Ard arda gelen savaşlar ve işgaller
nedeniyle köylerin halkları tepelere yerleşti. Onlarca metrelik kayalıkların
üzerindeki evlerde yaşamaya başladılar. Kayalıklar üzerinde sekiler oluşturup,
tarım yapmaya başladılar. Ancak çok önemli bir sorun vardı: Ulaşım.
YOLLAR GEÇİT VERMİYOR
Köylere, deniz yolunun
dışında sadece yaya olarak ulaşılabiliyordu. Bazılarına denizden ulaşım da çok
zordu. Kış şartları bastırıp, dalgalar kayaları vurmaya başladığında, daracık yaya
yolları da yağmura yenik düşüyordu. Bu hem ticareti engelliyor hem de acil
durumlarda yardım almanın önünü kesiyordu. Köyler, 12’nci yüzyılda Cenova
Cumhuriyeti’ne bağlandığında birçok kişi göç etti. Bunda ekinleri yok eden fırtına
gibi doğal afetlerin yanı sıra korsan saldırılarının da etkisi vardı.
DEMİRYOLU HER ŞEYİ DEĞİŞTİRDİ
1800’lerin ortasında köylerdeki
arazilere asma ekildi. Zamanla köylerin şarapları dillere destan oldu. İtalya
1870’te birleştiğinde ülkede demiryolu seferberliği başlatıldı. Cinque Terre’nin
talihi demiryoluyla açıldı. Artık köylere trenle gidilebiliyordu. 1960’larda köylerin
hepsine rahat ulaşım sağlamasa da sahil yolu da tamamlanmıştı. Artık kimse göç
etmiyordu. Üzümün yanı sıra zeytin de yetiştiriliyordu ve burada üretilen
zeytinyağları çok beğeniliyordu. 1970’lerde Monterosso’daki balıkçı kulübeleri
turistlerin fotoğraflarıyla cazibe merkezi haline gelmişti.
DÜNYA MİRASI
Aradan geçen yıllar Levanto’yla
La Spezia arasında kalan bu beş köyün yıldızının parladığı zamanlar oldu.
Köyler, 1997'de, UNESCO Dünya Mirası listesine alındı. 1999’da Cinque
Terre Milli Parkı kuruldu. Köyleri birbirine bağlayan “Sentriero Azzuro”
yürüyüş parkuru doğaseverlerin gözdesiydi.
Artık
yılda 3 milyon kişi bir zamanların ücra köşelerinden olan bu köylerin hepsini
ya da birkaçını geziyor. O kadar çok turist var ki belediye başkanları turist
sayısını kontrol altına almak için çareler arıyor. LÜZUMİ BİLGİLER
PORTOFİNO’YU GÖRMEDEN GELME
*Yolunuz Liguria’ya düşerse ve Cinque Terre’yi gezmeye karar verirseniz, şarkılara ilham olan Portofino’yu es geçmeyin.*Daracık sokaklarda gezmeyi unutmayın.
*Şarapların tadına bakın, zeytinyağı satın alın.
Cinque Terre yazın ayrı kışın ayrı güzel |
Köyleri gezerken kendinizi Ortaçağ'da hissedebilirsiniz. |
Sarp kayalar, dalgalı denizler |
Sokaklar sürprizlerle dolu |
KAYNAKÇA
cinqueterre-travel.com
Not: Yazıdaki bazı renk ve punto değişiklikleri blogspot'tan kaynaklanmaktadır.
x
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder