ZÜRAFA KADINLAR TURİZMİN HİZMETİNDE
Onlar vatansız mülteciler…
Dağ köylerinden gelip benzeri alanlarda oluşturulan kamplarda kalıyorlar. Sağlık
hizmetlerinden faydalanamıyorlar, çocukları okula kabul edilmiyor. Ama gel gör
ki konu turizme gelince birden akan sular duruyor. Kadınlarının boyunlarında
kilolarca ağırlık tutan parıltılı halkalar turizmin gözdesi oluveriyor ve onlar,
oluşturulan köylerde para karşılığı kameralara gülümsüyor. Onlar, “zürafa
kadınlar” olarak da anılan “uzun boyunlu kadınlar”.
ALTIN ÜÇGEN’DEN ŞEHİRDEKİ KÖYE
Karen (Kayan-Padaung)
kabilelerinin ana vatanı Tayland, Myanmar ve Laos sınırlarının buluştuğu Altın
Üçgen. Ancak bir bölümü, Myanmar’da 1980’lerin sonu 1990’ların başında, bitmek
bilmeyen askeri çatışmalardan kaçıp Tayland’ın dağlık bölgelerine yerleşmiş. Tayland,
onlara vatandaşlık vermemiş, kendi ülkeleri de artık onları kabul etmiyor.
Yaklaşık 130 bin nüfuslu kabileden Tayland’a yasal olarak gelenler ise mülteci
kamplarında ya da Chiang Mai’de oluşturulan köylerde barınıyor. En büyük gelir
kaynakları ise turizm.
Kayan kadınları
boyunlarına taktıkları kilolarca ağırlıktaki (bazı kadınların boynundaki
ağırlık 9 kilogramı geçebiliyor) pirinç halkalar sayesinde turizm şirketlerinin
gözdesi olmuş. Bu vatansız mültecilerin köylerine düzenlenen turlardan elde
edilen gelirin büyük bir bölümü de tabii ki şirketlere kalıyor. Hatta bu
köyler de yetmemiş, bazı kabile üyeleri Tayland’ın turistik kentlerinde oluşturulan
köylere taşınmış. Pattaya’daki “Hill Tribe Village Pattaya” da bunlardan biri.
PARANIN CAZİBESİ
Bu turistik köyde “zürafa kadınlar”
olarak da alınan kadınlar genci yaşlısıyla sabahın erken saatlerinde tezgâhlarının
başında beklemeye başlıyorlar. Bazılarını bir dokuma tezgahının başında,
bazılarını da satış tezgâhının başında bulmak mümkün. Eğer turizm mevsiminin
biraz dışında iseniz çocuğuyla oynayan ya da günlük işlerini yapan kadınlara da
rastlayabilirsiniz.
Mülteci kampı yerine
turistik bir kentte kameralara gülümseyerek görece daha iyi bir yaşam sürmek onlara
iyi hissettiriyor mu bilinmez. Ama turizm o denli cazip ki iktidarla
savaştıktan sonra ülkelerinde ateşkesi sağlayan Ulusal Halk Kurtuluş Cephesi bugünlerde
onları geri dönmeleri için ikna etmeye çalışıyor.
HALKA DEĞİL SPİRAL
Zürafa kadınlar 5 yaşından
itibaren boyunlarına pirinç halka takmaya başlıyorlar ve her geçen yıl bir
yenisini ekliyorlar. Tabii ki bedenleri yeni halkalara elverene dek. Aslında boyunlarındaki
ayrı ayrı halka değil bir spiral. Yıllar geçtikçe spiral uzatılıyor. Bu spirali
takmanın nedeni çok eski zamanlara gittiği için çeşitli rivayetler var. İşte
onlardan bazıları:
* Yaşadıkları bölgelerde
vahşi hayvanlar çok olduğu için özellikle kaplan saldırılarında boyunlarını
korumak için. (Bacaklarında da halkalar olması sanki bunu doğrular gibi.)
* Köle tacirlerine çirkin
ve işe yaramaz gözükmek için
* Daha güzel olmak ve
daha zengin görünmek için
* Kayan kültüründe önemli
bir yeri olan ejderhaya benzemek ve saygı görmek için
HALKALARINDAN KURTULUYORLAR
Ancak artık onlar da bu “halkalı köle” durumundan bıkmışlar. 2006’dan
itibaren kültürel sömürüyü protesto etmek amacıyla bazı kadınlar halkalarını
çıkarmaya başlamış. Aralarında 40 yıldır halkalarla yaşayanların da bulunduğu
özgürlükçü gruptakiler, 2-3 gün içinde rahatsızlanarak tedavi görmek zorunda
kalmışlar ama halkalarını bir daha takmamışlar. Bu başlangıç birçok kabile
kadınına da geleneğe karşı koyma cesareti vermiş. Ancak yaşlılar ve turizme
hizmet edenler halkalarını hâlâ takıyor.
LÜZUMİ BİLGİLER
BOYUNLARI UZUN DEĞİL
Uzmanlar zürafa kadınların boyunlarının uzun gözükmesinin bir yanılsama olduğunu söylüyor. Göğüs kafesinde ağırlığın oluşturduğu baskı, köprücük kemiğini deforme ediyor. Bu da boyunlarının olduğundan uzun görülmesine neden oluyor.
Zorluklar nedeniyle kadınların çoğu halkaları sadece sağlık sorunları olduğunda çıkarıyorlar. Pirinç halkaları 10 yıl kadar takan kadınlar onları hissetmediklerini vücutlarından bir parça gibi olduğunu anlatıyorlar.
1935’TE LONDRA’DA
Padaung (Karen) kadınlarına
olan ilgi aslında çok da yeni değil. Sirk ve gösterilerin rağbet gördüğü 1930’lu
yıllarda İngiltere’ye götürülen bir grup zürafa kadın büyük ilgiyle karşılanmış.
Karen kadınları o dönem bir cazibe merkezi haline gelince tabii ki gazetelere
de konu olmuş.
rarehistoricalphotos.com'dan alınmıştır. |
rarehistoricalphotos.com'dan alınmıştır. |
KAYNAKLAR
Wikipedia
matadornetwork.com
joshuaproject.net
rarehistoricalphotos.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder