12 Kasım 2019 Salı

TAYLAND/UZUN BOYUNLU KADINLAR


ZÜRAFA KADINLAR TURİZMİN HİZMETİNDE

Onlar vatansız mülteciler… Dağ köylerinden gelip benzeri alanlarda oluşturulan kamplarda kalıyorlar. Sağlık hizmetlerinden faydalanamıyorlar, çocukları okula kabul edilmiyor. Ama gel gör ki konu turizme gelince birden akan sular duruyor. Kadınlarının boyunlarında kilolarca ağırlık tutan parıltılı halkalar turizmin gözdesi oluveriyor ve onlar, oluşturulan köylerde para karşılığı kameralara gülümsüyor. Onlar, “zürafa kadınlar” olarak da anılan “uzun boyunlu kadınlar”.

ALTIN ÜÇGEN’DEN ŞEHİRDEKİ KÖYE

Karen (Kayan-Padaung) kabilelerinin ana vatanı Tayland, Myanmar ve Laos sınırlarının buluştuğu Altın Üçgen. Ancak bir bölümü, Myanmar’da 1980’lerin sonu 1990’ların başında, bitmek bilmeyen askeri çatışmalardan kaçıp Tayland’ın dağlık bölgelerine yerleşmiş. Tayland, onlara vatandaşlık vermemiş, kendi ülkeleri de artık onları kabul etmiyor. Yaklaşık 130 bin nüfuslu kabileden Tayland’a yasal olarak gelenler ise mülteci kamplarında ya da Chiang Mai’de oluşturulan köylerde barınıyor. En büyük gelir kaynakları ise turizm.
Kayan kadınları boyunlarına taktıkları kilolarca ağırlıktaki (bazı kadınların boynundaki ağırlık 9 kilogramı geçebiliyor) pirinç halkalar sayesinde turizm şirketlerinin gözdesi olmuş. Bu vatansız mültecilerin köylerine düzenlenen turlardan elde edilen gelirin büyük bir bölümü de tabii ki şirketlere kalıyor. Hatta bu köyler de yetmemiş, bazı kabile üyeleri Tayland’ın turistik kentlerinde oluşturulan köylere taşınmış. Pattaya’daki “Hill Tribe Village Pattaya” da bunlardan biri.

PARANIN CAZİBESİ

Bu turistik köyde “zürafa kadınlar” olarak da alınan kadınlar genci yaşlısıyla sabahın erken saatlerinde tezgâhlarının başında beklemeye başlıyorlar. Bazılarını bir dokuma tezgahının başında, bazılarını da satış tezgâhının başında bulmak mümkün. Eğer turizm mevsiminin biraz dışında iseniz çocuğuyla oynayan ya da günlük işlerini yapan kadınlara da rastlayabilirsiniz.
Mülteci kampı yerine turistik bir kentte kameralara gülümseyerek görece daha iyi bir yaşam sürmek onlara iyi hissettiriyor mu bilinmez. Ama turizm o denli cazip ki iktidarla savaştıktan sonra ülkelerinde ateşkesi sağlayan Ulusal Halk Kurtuluş Cephesi bugünlerde onları geri dönmeleri için ikna etmeye çalışıyor.

HALKA DEĞİL SPİRAL

Zürafa kadınlar 5 yaşından itibaren boyunlarına pirinç halka takmaya başlıyorlar ve her geçen yıl bir yenisini ekliyorlar. Tabii ki bedenleri yeni halkalara elverene dek. Aslında boyunlarındaki ayrı ayrı halka değil bir spiral. Yıllar geçtikçe spiral uzatılıyor. Bu spirali takmanın nedeni çok eski zamanlara gittiği için çeşitli rivayetler var. İşte onlardan bazıları:
* Yaşadıkları bölgelerde vahşi hayvanlar çok olduğu için özellikle kaplan saldırılarında boyunlarını korumak için. (Bacaklarında da halkalar olması sanki bunu doğrular gibi.)
* Köle tacirlerine çirkin ve işe yaramaz gözükmek için
* Daha güzel olmak ve daha zengin görünmek için
* Kayan kültüründe önemli bir yeri olan ejderhaya benzemek ve saygı görmek için

HALKALARINDAN KURTULUYORLAR

Ancak artık onlar da bu “halkalı köle” durumundan bıkmışlar. 2006’dan itibaren kültürel sömürüyü protesto etmek amacıyla bazı kadınlar halkalarını çıkarmaya başlamış. Aralarında 40 yıldır halkalarla yaşayanların da bulunduğu özgürlükçü gruptakiler, 2-3 gün içinde rahatsızlanarak tedavi görmek zorunda kalmışlar ama halkalarını bir daha takmamışlar. Bu başlangıç birçok kabile kadınına da geleneğe karşı koyma cesareti vermiş. Ancak yaşlılar ve turizme hizmet edenler halkalarını hâlâ takıyor.  

LÜZUMİ BİLGİLER

BOYUNLARI UZUN DEĞİL


Uzmanlar zürafa kadınların boyunlarının uzun gözükmesinin bir yanılsama olduğunu söylüyor. Göğüs kafesinde ağırlığın oluşturduğu baskı, köprücük kemiğini deforme ediyor. Bu da boyunlarının olduğundan uzun görülmesine neden oluyor.
Zorluklar nedeniyle kadınların çoğu  halkaları sadece sağlık sorunları olduğunda çıkarıyorlar. Pirinç halkaları 10 yıl kadar takan kadınlar onları hissetmediklerini vücutlarından bir parça gibi olduğunu anlatıyorlar.

1935’TE LONDRA’DA

Padaung (Karen) kadınlarına olan ilgi aslında çok da yeni değil. Sirk ve gösterilerin rağbet gördüğü 1930’lu yıllarda İngiltere’ye götürülen bir grup zürafa kadın büyük ilgiyle karşılanmış. Karen kadınları o dönem bir cazibe merkezi haline gelince tabii ki gazetelere de konu olmuş.



rarehistoricalphotos.com'dan alınmıştır.




rarehistoricalphotos.com'dan alınmıştır.






KAYNAKLAR

Wikipedia
matadornetwork.com
joshuaproject.net
rarehistoricalphotos.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder